Bundan tam 73 yıl önce Schuman Deklarasyonu’nun kabulüyle barışçıl, müreffeh ve birleşik Avrupa’nın temelleri atıldı. Ve her yıl 9 Mayıs’ta Avrupa Birliği üye ülkelerinde ve aday ülkelerde Avrupa Günü olarak kutlanmaktadır.
Avrupa Birliği’nin kuruluşundan günümüze kadar geçen süre zarfında birçok önemli gelişmeler hayata geçirilmiş olup bu ortaya koyulan çalışmalar diğer kıtalardaki ülkelere örnek olmuştur. İnsan haklarının korunması, ekonomik birlik, tek para biriminin kullanılması, sınırların ortadan kaldırılması, kaliteli eğitim, ar-ge yatırımları, mal ve hizmetler piyasasında rekabetin kurulması gibi örnek gösterilebilecek birçok alanda Avrupa Birliği içerisinde başarı sağlanmıştır.
Oluşturulan Avrupa standartları ile komşu coğrafyalarda ve ilişkili ülkelerdeki ticari ve sosyal yaşantıda 21’inci yüzyıl gereklerine uygun dönüşüme önayak olunmuştur. Hatta bunun en iyi örneklerini Avrupa Birliği aday ülke statüsünde bulunan Türkiye’nin katılım müzakereleri çerçevesinde yerine getirmiş olduğu fasılların ticari ve sosyal hayata yansımalarında görmek mümkündür.
Son yıllarda dünyayı doğrudan ve dolaylı etkisi altına alan Covid krizi ve Ukrayna-Rusya savaşıyla sağlık, güvenlik, enerji ve ticaret politikalarının Avrupa sınırları içerisinde yeniden şekillendiği bir sürece girildi. İklim duyarlılığı çerçevesinde ithal fosil enerjiler yerine yeşil enerji politikaları geliştirilmekte, oluşabilecek herhangi bir tehdite karşı savunma harcamaları artırılmakta, Covid sonrası dünyanın bir gerekliliği olan sağlık anlamında tedbirler çoğalmakta, dijital dönüşüm yakından takip edilmekte ve Avrupa’daki ekonomik yaşamın canlandırılmasına yönelik adımlar atılmaktadır.
1999 yılında Türkiye’nin elde etmiş olduğu aday ülke statüsü ile derinleşen Türkiye-Avrupa Birliği ilişkileri yıllara sâri tarihsel geçmiş birikimiyle günümüze kadar artan hızla devam etmiştir. G-20’nin saygın bir üyesi, son yıllarda gerçekleştirdiği büyük kalkınma hamleleriyle ve dev projelerle kendisinden söz ettiren Türkiye Avrupa Birliği’nin en önemli stratejik ortağı olmaya adaydır.
Türkiye’nin yürüttüğü etkin diplomasinin bir sonucu olarak Ukrayna’daki savaşla ortaya çıkan küresel olumsuzluklar en aza indirilmiştir. Avrupa’nın sınırlarında gerçekleşen savaşta kalıcı barışın tesis edilmesi, Rusya ile arabuluculuğun sağlanması, bölgede ve kıtada eski refaha ulaşılması anlamında güçlü Türkiye’nin anahtar rolünün Avrupalı hükümet yetkilileri tarafından tam olarak anlaşılması Avrupa’yı ideallerine daha da yaklaştıracaktır.
Avrupa Komisyonu tarafından Almanya’da kurulmuş olan ve Türkiye’de de faaliyetlerini uzun bir süredir devam ettiren DMW, Avrupa Birliği ve Türkiye arasında iş birliğinin artırılması, ekonomik ilişkilerin güçlendirilmesine yönelik Avrupa Birliği nezdinde etkin projeler yürütmekte, tüzüğünde yer alan en önemli maddelerden biri olan insan haklarını koruyan ve gözeten bir yapı olmanın gerekliliklerini yerine getirmektedir.
Avrupa bütünleşme sürecinin istenilen seviyeye gelmesi ve Avrupa dışındaki devletlerle diyaloğun daha da artırılması temennisiyle, aday ülke Türk halkının ve Avrupa halklarının Avrupa Günü’nü kutluyorum.